Akıl, imanın ön şartıdır; iman, içerisinde aklın vecdi olarak kendisinin ötesine ulaştığı eylemdir. Bu, onların birbirlerinde varoluşlarının başka bir yönüdür.
Çeşitli etkenlere bağlı olarak Müslüman kültürü, Kur’ani prensiplerin anlaşılmasını yönlendirmiş, düşünce sistematiğinden kopuk, birbiriyle çelişen görüşler, Kur’ani ilkelere rağmen savunulur
Sekülerizm, gezegen çapında ve aynı zamanda da; dini yalnızca insanların vicdanlarına, ölüm ve ölüm ötesine, cenazeye, kiliseye, havraya, camiye, namaza,
Bilginin İslamileştirilmesinin gerçekleştirilmesi için temel İslami kurallar çıkartılmalı ve geliştirilmelidir. Diğer bir ifa deyle insanın hedefleri ve bu hedeflerde mükemmelliği
İnsanın vazifesi, Ahlaki Buyruk’un -Allah’ın insana Emrinin- yönlendirmesi altında tabiatın “nesnel durumu”na müdahale etmek, hem kendisinin tabiata hakim olma imkanlarını
İslam, “Allah’ın iradesine teslim olma”dır yani Allah’ın emrine ve Ahlaki Buyruğu, dünyanın fiziki dokusunda uygulamaya azmetmedir. Bu uygulama Allah’a hizmettir,
İslam kelamında kaza-kader, husn-kubh, halk’ulefal, ta’dil-tecvir ve salah-aslah üst başlıklarıyla tartışılan konu, muhteva itibariyle hep Allah’ın ahlakî zatiyeti olmuştur. Bu
Müslümanlar ve Müslüman olmayanlar, Kur’an hakkında birçok eser yazmışlardır. Müslümanlar tarafından yazılan sayısız tefsir, genellikle Kur’an’ı ayet ayet ele alıp
Kur’an’ın kendisinin Allah merkezli olduğu açıkça görülmektedir. Fakat bu derin Allah bilinci yeryüzünde ahlaka dayalı sosyopolitik bir düzen kurmakla da
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. İnternet sitemizi kullanmaya devam etmeniz halinde, çerez kullanımını kabul etmiş olursunuz.